Sultan kim?
Bir zamanlar, uzak diyarlardan birinde bilge bir sultan yaşardı. Her hükümdar gibi onun da etrafı onlarca yağcıyla doluydu. Sarayında hangi odaya girse iltifatların, övgülerin bini bir paraydı: "Siz gelmiş geçmiş en kudretli sultansınız, efendim!" "Sultanım! Kimsenin, hiçbir şeyin gücü sizinkiyle boy ölçüşemez." "Sizin kudretinizin yetemeyeceği hiçbir şey olamaz, efendim." "Siz sultanların sultanısınız ey aziz hükümdar. Kimse size itaatsizlik etmeye cesaret edemez." Dediğimiz gibi, sultan aklı başında biriydi ve bu tür aptalca sözleri duymaktan bıkmış usanmıştı. Bir gün deniz kenarında yürürken, her zamanki gibi kendisine övgüler yağdıran saray ahalisine ve adamlarına bir ders vermek istedi. "Benim bu dünyadaki en büyük insan olduğumu söylüyorsunuz, öyle mi?" diye sordu adamlarına. "Sultanımız!" diye atıldı hepsi bir ağızdan. "Sizin kadar kudretli, sizin kadar büyük hiç kimse gelmedi bu dünyaya." "Y